Era Medya Tanıtım

15 Mart 2010 Pazartesi

Genel İşletme Bilimi ve Kavramı, Reklam Makaleleri

Sık Sorulan Bazı Sorular


Sevgili okurlar yine bir arkadaşımızın sorunu yanıtlamak gerekiyor. Bunu da genel olarak grupla paylaşmak istiyoruz. Çünkü, onların olduğu kadar genel olarak sektörün de sorunu.


biz reklamcilik okuyoruz fakulte olarak ama bazi kisiler baska bolumler bitirmelerine ragmen reklamciliga yada PR sektorune geciyorlar neymis biraz soft islermis. Canim sikildi hayattan bu sektore yoneleyim diyorlar. Yada bazilari normal branslari farkli oldugu halde reklamcilik ile ilgili yuksek lisans yapiyor ben reklamci olucam diyorlar.Cevremdede boyle kisiler cok gormekteyim. Onlar bizim onumuzu tikamis olmuyorlarmi.? O zaman biz bosunami iletisim  reklamcilik okuyoruz acaba ?
Öncelikle bu arkadaşımızdan ricamız, yazdıklarını daha iyi ve çabuk anlayabilmemiz için doğru bir yazım ile Türkçeyi kullanması. :)

Tam da "Dilin Kemiği Yok, Kuralı Var" Türkçe kampanyası yaparken kısa da olsa yazım kuralları ile ilgili bilgi vermek yerinde olacak.

Sık yapılan hatalar:

- Cümle başlarında ve özel sözcüklerde başharfler büyük yazılmalı.

- Özel isimlerden sonra gelen ekler tırnak işareti ile ayrılmalı. Ali'den haber var. Ek bir yer bildiriyorsa İstanbullular gibi, gelen ek şu şekilde ayrılmalı: İstanbullular'ın büyük kısmı...

- Özellikli bir gün ya da ay belirtiliyorsa büyük harfle başlamalı. Mayıs ayının ilk Pazar'ı sizi bekliyoruz.

- Dahi anlamına gelen de ve da ayrı yazılmalı. Mehmet de gelecek.

- Bağlaç olarak kullanılan ki ayrı yazılmalı.

Düşündüm ki cevap verdim.

- Her sözcüğü ayrı yazılır. Her şey'de olduğu gibi. Ikea bu nedenle hala yanlış kullanıyor. Doğrusu: "Evinizin Her Şeyi" olacak.

- Zerafet değil, doğrusu zarafettir.

- Mütevazi değil, mutevazıdır.

- Tel., No. gibi kısaltmaların sonuna nokta konur.

Tel. : 0212 211 11 11 gibi.

- Uluslararası ölçü kısaltmalarının sonuna nokta konulmaz. cm gibi.

- Tüm kısaltmalar büyük harle yazılır.

TDK, AB, ABD, TRT, KDV gibi.

- Türkçe, İngilizce gibi sözcükler cümle içinde büyük harfle başlar, sonuna gelen ekler tırnak ile kesinlikle ayrılmaz.
Türkçenin sorunu... İngilizcede kullanılan harfler...

Herkesin mutlaka bir yazım kılavuzu kullanmasını rica ediyoruz.

Şimdi gelelim öğrenci arkadaşımızın yukarıda sorduğu sorunun cevabına. Bunu açıkçası sektördeki bir sivil toplum kuruluşu olarak belli bir kural varmış ve bu kuralı da bu dernek belirlermiş gibi yaklaşmak çok doğru gelmiyor.
Bu tür kurallar meslek iaçıdan daha üst kurumlar yani ticaret odası gibi kurumlar tarafından konmalıdır. Çünkü, nasıl ki bir adam çıkıp ben kasap dükkanı açacağım diyemiyorsa, bu durumun reklam sektöründe de olması gerekir.

Ancak, bu drum temelinde yaratıcılık ve tasarım olduğundan çoğu kişi konuyu kısıtlamak niyetinde değil. Bu ajans sahiplerinin de işine geliyor. Yaratıcı insan nereden gelirse gelsin, bir iki yıl içinde ajansta reklamcılığı öğrenir diye bakılıyor. Çünkü, temelde pazarlama, iletişim gibi temel bilgilere çoğu ajansta yer verilmiyor. Reklam yaratıcısından bu konularda destek istenmiyor. İstenen sadece onlara verilen brif çerçevesinde yaratıcı çalışma çıkarmaları.

Standartlar sektörde henüz oturmadığından bu durum uzunca süre böyle kalacak. Türkiye'de de dünyada da bir insanı sen edebiyat okumadığın için roman, öykü ya da şiir yazamazsın ve kitap bastıramazsın diye kısıtlama yapılamıyor. İşin içinde yaratıcılık olduğundan temel bilginin olması gerekliliği zaten ortada. Bu nedenle bu durum ancak uzun süre sonra ticaret odaları, sektördeki tüm bireyler ve kurumların ortak sorunları olduğunda kendiliğniden çözümlenebilir.

Burada asıl görev siz genç iletişim mezunu arkadaşlara düşüyor. Sizler, kendinizi ne kadar çok geliştirir ve yaratıcılığınızı farklılaştırabilirseniz, sektör de size o derece inanır ve sadece sizlere yönelir.

Sözünü ettiğin canı sıkılıp sektöre gelenler kısa süre sonra zaten sektörden ayrılıyorlar.

Daha önceki mesajlarımızdan birinde yazmıştık. Her sektörün yazılı olmayan, kendi içinde geçerli kuralları var. Bu kurallar siz isteseniz de istemeseniz de yaşar. Örneğin reklam sektöründe bir reklam yaratıcısının bulunma koşulu ajansta her an bir iş geldiğinde yaratıcılığını ortaya koymasıdır. Bu nedenle dün çok iyi bir reklam yapmış bir kişinin bugün dinlenmesi ya da vasat bir iş yapması beklenmez. Bir reklamcının bir ajansta bulunma koşulu sürekli verimli olmasıdır. Çünkü, her bir bireyin verimliliği diğer iş arkadaşlarını da etkiler.

Reklam ajnaslarında sürekli bir üretim vardır. Bugün çalıştım yarın biraz dinleneyim gib ibir durum yoktur. Ya da akşam saat 6 oldu çıkayım. Yarın devam ederim, diyemezsiniz. Çalışma saatimiz yoktur.

Müşteri yapılan işi onaylamadığında yenisini yapmak zorundasınız. Hayır yenisini yapmam, bu doğrusu bunu satın alsın da diyemezsiniz.
Yani sektörde bu tür sektör içi koşulları da benimsemiş olarak sektöre gelirsiniz.

Yukarıda da belirtiğimiz üzere sözünü ettiğin "eğlence arayan arkadaşlar" zaten kendiliğinden sektörden uzaklaşır gider.
[Valid Atom 1.0]