Era Medya Tanıtım

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Stratejik Düşünce ve Sanat

Stratejik Düşünce ve Sanat




İki Tür Stratejik Etkileşim



Bir Strateji oyununun Temelinde oyuncuların kararlarının karşılıklı bağımlı olması yatar.Bu Karşılıklı etkileşimler iki yolla ortaya çıkar. Birinci, -Charlie Brown öyküsünde olduğu gibi hamleler art arda gelir, yani ardışıktır. Oyuncular hamlelerini sırayla yaparlar. Her oyuncu, sırası geldiğinde ileriye doğru o sırada yapacağı hareketlerin, ötekilerin gelecekteki hareketlerini ve sonra da kendisinin gelecekteki hareketlerini nasıl etkileyeceğine bakmalıdır.



İkinci tür karşılıklı etkileşim ise eş zamanlıdır; Bölüm birdeki tutuklular ikilemi öyküsünde olduğu gibi oyuncular aynı anda ötekilerin o sıradaki eylemlerini bilmeksizin davranırlar. Ancak, her bir oyuncunun, başka etkin oyuncuların varlığının farkında olması gerekir; bu oyuncular da aynı şeyin farkındadırlar, vb. Bu nedenle her oyuncu, kendini ötekilerin yerine koyarak sonucun ne olacağını hesaplamaya çalışır. Kendisinin en iyi eylemi bütün hesaplamaların ayrılmaz bir parçasıdır.



Stratejik bir oyun oynarken, etkileşimlerin ardışık mı yoksa eşzamanlımı olduğunu kestirmelisiniz. Bazı oyunlar, futbol gibi, her ikisinin de öğelerini taşır. Bu durumda stratejinizi içeriğe göre ayarlarsınız. Bu bölümde başlangıç olarak, ardışık oyunları oynamanıza yardımcı olacak kavram ve kuralları geliştireceğiz. Eşzamanlı-hamle oyunları ise bölüm 3’de göreceğiz. Önce, Charlie Brown benzeri bir hayli basitçe oluşturulmuş örneklerle başlayacağız. Özellikle bu yolu seçiyoruz, öykülerin kendileri büyük önem taşımıyorlar. Böylece doğru stratejiler sadece sezgi yoluyla da kolayca görülebildiği için onların altında yatan fikirler daha açık olarak göze çarpıyor. Olay incelemelerinde daha sonraki bölümlerde verilen örnekler giderek daha gerçekçi ve karmaşık olacaktır.



Örnek olay



İstikamet Hapishane



Sovyetler birliğinde (Stalin döneminde) bir orkestra şefi, bir sonraki konserine giderken trendeki koltuğunda, o gece yöneteceği müziğin notalarını gözden geçiriyordu. İki KGB subayı, şefin okuduklarını gördüler ve müzik notasyonunun gizli bir şifre olduğunu düşünerek onu casus diye tutukladılar. Şef bunların Çaykovski ‘nin keman konçertosunun notaları olduğunu söyleyerek itiraz ettiyse de yararı olmadı. Ertesi gün, sorgu yargıcı kendinden emin bir tavırla içeriye girerek şöyle dedi: “Bize her şeyi anlatman iyi olur. Arkadaşın Çaykovski’yi yakaladık ve konuşmaya başladı bile,”



Belki de iyi bilinen strateji oyunu olan “tutuklular-ikilemi”nin bir öyküsü, böyle başlar, KGB’ nin adının Çaykovski olmasından başka hiçbir suçu olamayan birini gerçekten tutukladığını ve onu bir başka yerde, orkestra şefine yapılana benzer şekilde sorguladığını varsayarak; öyküyü mantıksal sonucuna doğru geliştirelim. Bu masum insanların ikisi de bir sorgu sırasında gerçeği söylemekte direnirlerse her ikisi de 3 er yıla mahkum olacaktır eğer orkestra şefi meçhul işbirlikçisini suçlayan yalan bir itirafta bulunursa ve Çaykovski susarsa, o zaman orkestra şefi bir yıllık ceza (ve KGK’nin teşekkürleri ) ile kurtulacaktır Çaykovski ise inkarda direndiği için 25 yıl ceza alacaktır. Tabiî ki eğer tersine Çaykovski orkestra şefini suçlayan bir ifade verir, şef de karşı koyarsa bu halde cezalar buna göre değişir. Eğer her ikisi de itiraf ederse standart ceza olan on yıla mahkum olacaktır.”

Şimdi orkestra şefinin düşüncesini ele alalım. Çaykovski’nin ya itiraf edeceğini, ya da susacağını biliyor, Eğer Çaykovski itiraf ederse; kendisi, susmakla 25 yıl itiraf etmekle 10 yıl ceza alacaktır; öyleyse; kendisi, susmakla 25 yıl, itiraf etirmekle on yıl ceza alacaktır; öyleyse

İtiraf etmek onun için daha iyidir. Eğer Çaykovski susarsa; şef susarsa 3 yıl ve itiraf ederse 1 yıl alacaktır; öyleyse itiraf etmek kendisi için en iyi seçimdir.



Dzerjinski Meydanındaki başka bir hücrede, Çaykovski de benzer bir akıl yürütme ile aynı sonuca varır. Doğal olarak, sonuçta ikisi de itiraf ederler daha sonra, Gulag takımadalarında karşılaşıp öykülerini karşılaştırdıklarında ise aldatıldıklarını fark ederler. Her ikisi de suçu kabul etmemekte direnselerdi, ikisi de çok daha kısa süreli mahkûmiyetle yakayı kurtarabilirlerdi.



Soruşturma öncesinde buluşarak meseleyi konuşabilselerdi her ikisi de direnmekte karar kılabilirlerdi. Ancak büyük ihtimalle böyle bir anlaşmanın yaralı olmayacağını kısa sürede fark ederlerdi. Ayrıldıklarında ve soruşturma başladığında, ikisinin de ötekine kazık atıp kendi için daha iyi anlaşma elde etme güdüsü daha kuvvetli olabilirdi. Tekrar için (uzlaşmanın değil). Bu ikisi ortak olarak tercih ettikleri çözüme ulaşabilmek için yeterli karşılıklı güvenirliği elde edebilirler mi?



Birçok insan, firma ve hatta ulus, topluluklar-ikileminin çatal boynuzlarıyla yaralanmıştır. Bir ölüm kalım konusu olan nükleer silah denetimine bakalım. Süper güçlerin her biri, en çok ötekinin silahsızlandığı kendi silahlarının ise her ihtimale karşı korunduğu bir sonucu yeğler. Diğeri silahlanırken sizin silahsızlanmanız ise, en kötü durumdur. Bu nedenle karşı tarafın ne yaptığına bakmadan herkes kendi silahlı kalmasını tercih etmiştir. Ancak yine de her ikisinin de silahsızlandığı durum, silahlı olma durumundan daha iyi bir sonuç olduğunda hem fikir olabilirlerdi. Sorun, kararların birbiriyle bağlantılı olmasındaydı: Beraberce tercih edilen sonuç, her biri bireysel olarak kendisi için en kötü stratejiyi seçtiği zaman ortaya çıkıyordu. Her iki tarafın da gerçek amacı anlaşmayı bozmak ve gizlice silahlanmak olsaydı, beraberce tercih edilen sonuç elde edilebiliriydi? Bu durumda Sovyetlerin düşünme biçiminde temelden bir değişme gerekirdi.



İnsanın kendi rahatı, güvenliği, hatta yaşamın kendisi için, tutuklular ikileminden kurtulmanın yollarını bilmek gerekmektedir. Diğer yazılarımızda bu yolların bazılarını ele alacağız ve bunarlın ne zaman ne ölçüde yararlı olabileceklerini göreceğiz.



Tutuklular-ikilemi öyküsü yaralı bir genel noktaya işaret etmektedir. Ekonomik, politik ve sosyal oyunların çoğu, futbol ya da poker gibi oyunlardan farklıdır. Futbol ve poker sıfır toplam oyunlardır; bir tarafın kazancı ötekinin kaybıdır. Ama tutuklular ikileminde, menfaatlerin çatışması kadar ortak avantaj olanakları da yer alabilir; her iki tutuklu da itiraf etmemenin sonuncusunu, itiraf etmeye tercih edebilir. Benzer şekilde, işveren – sendikacı pazarlıklarında menfaatlerin çatışması vardır: Bir taraf düşük ücreti tercih eder, öteki ise yüksek ücreti. Ancak, görüşmelerin başarısızlığa uğraması sonunda greve gidilmesinin iki taraf içinde zararlı olduğu konusunda taraflar hemfikirizdir. Gerçekte böyle durumlar istisna olmaktan çok, kuraldır. Oyunların herhangi bir analizinin yaralı olması için menfaatlerin çatışması ile örtüşmesinin bir karışımını ele alabilmesi gerekir. Genellikle bir oyundaki oyuncular için “rakipler” sözcüğünü kullanırız, ancak bazı durumlarda stratejilerin ilginç dostluklara yol açtığını da unutmamak gerekir.





İyi strateji oyun teorisini bilmekle doğru orantılıdır bu ise bazı teorilerin bilinmesini gerektirir.



1. stratejik oyun oynarken olayların eşzamanlımı ardışıklı olduğunun bilinmesi

2. rakibin oyununun tahmin edilmesi ve stratejiyi kurarken ileriye doğru bakıp geriye doğru strateji kurulmalıdır.

28 Ağustos 2011 Pazar

Stratejik Düşünce Bölüm I

Stratejik Düşünce




Rakibinizin yanıtını önceden sezmek



1. Sıra sende Charlie Brown



Çizgi öykü dizisi “peanuts’da arada bir tekrarlanan bir tema vardır. Lusy bir futbol topunu yere koyar ve Charlie Brown’u koşarak topa vurmaya çağırır. Son Anda topu çeker. Top yerine havaya vuran Charlie Brown yere düşer ve bu, Lusy’i sapıkçasına keyiflendirir.

Sıradan herhangi bir insan bile, Charlie’ye, Lusy’nin oyununa gelmemesini söyleyebilirdi. Lusy aynı şeyi geçen yıl (ve ondan önceki yıl ve daha önceki yıl) yapmış olmasaydı bile, Charlie onun karakterini başka bağlamlardan bildiği için, yapacağı şeyi tahmin edebilmelidir.

Charlie’nin Lusy’nin teklifini kabl edip etmemeye karar verdiği zamanda, lusy’nin eylemi gelecekte yatmaktadır. Ne var ki eylemin gelecekte olması Charlie’nin onu belirsiz olarak düşünmesini gerektirmez. Vurmasına izin vermek ve düşmesini görmek gibi olanaklı iki seçenek arasında, Lusy’nin uygun hale geldiğinde topu çekeceğini tahmin etmelidir. Lusy’nin onun topa vurmasına izin vereceği yolundaki mantıksal olanak, gerçekçi olduğunda söz konusu değildir. Buna güvenmek, Dr. Johnson’un ikinci evlilikleri için yaptığı betimlemedeki gibi – ümidin tecrübeye karşı zaferi olur. Charlie bunu dikkate almalı , lusy’nin teklifinin kaçınılmaz sonucunun arka üstü düşmek olduğunu tahmin ederek teklifini reddetmelidir.



Strateji oyunu ileriye Bakıp geriye doğru düşünmeyi gerektirir!



Bunun için şimdiden başlayarak hayatın ritmine ayak uydurmak için:



Hayatın her alanında düşünerek yaşamayı amaç edinmeliyiz.

25 Ağustos 2011 Perşembe

Stratejik Düşünce ve Sanat


Stratejik Düşünce

İnsanlar ve toplumlar Toplum İçinde Davranışlarını düzenlerken bir Kuralı gözetirler Karını veya Duygulanımını Makimize etmek. Bizim Yanıtımız ahlakla ya da görgü kurallarıyla ilgili değil. Filozoflarla vaizlerle yâda bir yazarla rekabete girmeye ne zamanımız nede mantığımız elverir.




Konumuz onlar kadar yüce olmasa da hepimizin yaşamını ahlak ve görgü kuralları kadar etkiler. Bu Yazı dizisi stratejik davranış hakkındadır. Bundan hoşlanalım yâda hoşlanmayalım, hepimiz stratejist leriz. İyi bir stratejist olmak, kötüsü olmaktan daha iyidir; ve bu kitap etkin stratejileri bulma ve kullanma becerilerinizi geliştirmeyi amaçlamaktadır.



İş hayatı, hatta sosyal hayat durmadan akan bir kararlar dizisidir. Hangi meslek seçilecek, işimiz nasıl yönetilecek, kiminle evlenilecek, başkanlığa aday olmalı mı … ?gibi sorular, bu kaçınılmaz seçeneklerin sadece birkaç örneğidir. Bu durumlarda ortak öğe, bir boşlukta hareket ediyor olmamızdır. Tersine çevremiz ise etkin karar vericilerle çevrilmiştir; düşüncenizde ve hareketlerinizde önemli bir etki yapar.



Bu hususa açıklık getirmek için bir oduncu ile bir generalin kararları arasındaki farkı düşünürüz. Oduncu odunları nasıl keseceğini kararlaştırırken odunların buna karşı koymayacaklarını bilir; onun çevresi nötr’dür. Ama bir generalin bir oduncunun yolunu kesmek isterse, yaptığı plana karşı bir direnme ile karşı karşılaşacağını beklemek ve bunun üstesinden gelmek zorundadır. Siz de, tıpkı general gibi, ticaretteki rakiplerinizin üstesinden, hatta müstakbel eşinizin ve çocuklarınızın zeki ve amaç sahibi kişiler olduğunu kabul etmek zorundasınızdır.



Onların amaçları çoğu kez sizinkilerle çatışır; bazı potansiyel yardımcıları da vardır. Karalarınızda bu çatışmaları hesaba katmalı ve işbirliğinden yararlanmalısınız. Birbirini etkileyen bu tür karalara stratejik onlara uygun düşen planlara strateji adı verilir. Bu yazının amacı Stratejik düşünmede, sonrada bu düşünceleri harekete geçirmede, size yardımcı olmaktır.



Stratejik karar verme konusunu inceleyen sosyal bilim koluna oyun teorisi denir. Bu teori alanına giren oyunlar satrançtan çocuk yetiştirmeye, tenisten firmaların el değiştirmesine, reklâmcılıktan silah denetimine kadar uzanır. Macar Mizahçısı George Mikes’ın dediği gibi, “kara Avrupa’sında çoğu kişi yaşamın bir oyun olduğunu düşünürler.” Bize göre her ikisi de haklıdır.



Bu oyunları oynamak, birbirlerinden farklı birçok beceri gerektirir farklı birçok beceri gerektirir. Basketbol de topu çembere atmak, pokerde renk vermemek, yargıda emsal kararları bilmek temel yetenekler bir türdür. Stratejik düşünme ise, sizin temel becerilerinizle başlar ve onların en iyi nasıl kullanılacağını inceler. Yasarlı öğrendikten sonra müvekkilinizi savunmada uygulayacağınız stratejiyi kararlaştırmalısınız. Fotbol ( Amerikan) takımınızın ne ölçüde paslaşabildiğini ya da koşabildiğini ve öbür takımın sizin seçiminize ne ölçüde karşı savunma yapabileceğini biliyorsanız antrenör olarak paslaşma ya da koşma taktiklerine kara verirseniz. Süper güçlerin savaş riski içeren bir serüveni göze alıp almamayı düşünmelerinde olduğu gibi, stratejik düşünme bazen de ne zaman oyundan kaçınılacağını bilmek anlamına gelir.



Amacımız Strateji IQ’nuzu geliştirmektir. Ancak, strateji reçeteleri içeren bir kitap yazmaya da girişmiş değiliz. Stratejik düşünmenin fikrini ve ilkelerini oluşturuyoruz. Onu karşılaştığınız belirli bir durumda uygulamak ve doğru seçimi bulmak için daha çoğunu bulmanız gerekecektir. Çünkü her durumun özellikleri, bazı önemli bakımlardan birbirinden farklı olabilir ve bizim önerebileceğimiz davranış reçeteleri sizi yanıltabilir. Karşılaşacağınız her durumda bizim söz ettiğimiz iyi strateji ilkelerini ve de başka açılardan var olan ilkeleri birbirleriyle çatıştıklarında da farklı argümanların görece güçlerini değerlendirmelisiniz. Karşılaşabileceğiniz bütün sorunları çözmeyi vaat etmiyoruz. Oyun teorisi bilimi, tamamlanmış olmaktan uzaktır ve stratejik düşünme bazı bakımlardan hala bir sanattır.



Fikirleri aksiyona dönüştürmede kullanılacak bir rehber sunuyoruz. Bölüm 1’de çeşitli kararlar alınırken stratejik soruların nasıl ortaya çıktığı konusunda örnekler verilmektedir. Bazen isabetli, bazen daha az isabetli, bazen de düpedüz isabetsiz olan stratejileri dikkatinize sunuyoruz. Onu izleyen bölümlerde, bu örneklerle bir çerçeve ya da bir sistem meydana getirecektir. Daha sonraki bölümlerde bazı geniş stratejik durumları ele alıyoruz – rizikoyu göze almak, teşvikler ve pazarlıklar gibi. Bunlarla, ilkelerin uygulamaya geçirilişini göreceksiniz.



Örnekler, çok duyulmuş, önemsiz ya da eğlenceli olanlardan çoğunlukla edebiyat, spor ya da sinemadan alınanlardır, korkunç olanlara kadar nükleer çatışma gibi uzanmaktadır, ilk gruptakiler oyun teorisi fikirleri bakımından, sadece hoş ve kabul edilebilir örneklerdir. İkinci gruptakilere gelince; birçok okuyucu, bu noktada, nükleer savaş konusunun rasyonel bir analize izin vermeyecek ölçüde korkunç bir şey olduğunu düşünecektir. Ancak soğuk savaşın gücünü yitirmesi ve dünyanın genel olarak daha güvenli bir yer gibi görülmesi ile silahlanma yarışının ve Küba füze krizinin oyun teorisi yönlerinin, duygusal içerikten uzaklaşmış olarak, mantıksal strateji açısından ele alınabileceğini ummaktayız.



Bölümlerde çok sayıda örnekler vardır. Bunlar ele alınmış olan ilkelerin gerçeğe uygunluğuna ilişkin öteki ayrıntılar bir kenara bırakılmıştır.



Stratejik yönetim amaçtır!



Strateji Temel Bir Teorinin bir parçasıdır;



Bunun Olay incelemeleri Gerekmekte

Ve hayatın her alanında uygulamak gerekmektedir



Varsa bir strateji oyun teorisini düşünmeli ve oyunu kitabı kurgular gibi hayatı kurgulamalıdır

Çünkü Düşünmek Sanattır

[Valid Atom 1.0]